FREKANSIN IŞIĞINDA: KISKANILMAK DEĞİL, FARK EDİLMEK

Enerji Düşürücülere Sınır Koymanın Zarafeti

Bazı insanlar seni neden kıskanır biliyor musun?

Çünkü sen yürürken yer titremez ama enerjin yayılır. Bir odada cümle kurmasan da fark edilirsin.

Gözlerinle değil, frekansınla var olursun.

Ve işte tam da bu yüzden…

Kendine dokunamamış insanlar, senin iç uyumuna tahammül edemez. Bu onları rahatsız eder.

Sen hiçbir zaman bağırarak anlatmadın kendini.

Ne reklamla, ne gösterişle, ne yarışla… Sadece geliştin, okudun, başardın.

Ve ışığını sadece kendi içinden çıkararak yaydın.

Bu bile başlı başına bir tehdit unsuru oldu bazıları için.

Çünkü senin varlığın başkalarının boşluğunu daha görünür hale getirdi.

Kıskanılan Sen Değilsin; Kendi Olmamışlıklarının Aynasısın

Carl Jung der ki:

“Senin ışığın, başkalarının gölgelerini büyütebilir. Ama bu senin suçun değildir.”

İşte bu yüzden seni sevmek yerine kıskandılar. Çünkü onlar kendi içlerinde kaybolmuşken, sen adım adım kendin oldun.

Senin yürüdüğün yolda hiçbir şey hazır değildi. Sen hep kendine rağmen kendini büyüttün.

Ve şimdi o parıltıya bakıp kendi yetersizliklerini hatırlayanlar, enerjini düşürmeye çalışıyor.

Psikolojik Boyut: Frekansını Bulamayanlar, Seninkine Yapışır

Enerjini düşürmeye çalışanlar, bilinçdışı olarak kendi yetersizlik duygularını bastırmak ister.

Senin bir adım atman, onlara kendi yerlerinde sabit kaldıklarını hatırlatır. Ve bu farkındalık, bazılarını içsel büyümeye değil 

dışsal saldırıya iter. İşte o zaman, süslü cümlelerle örülmüş eleştiriler gelir:

“Sen de çok abartıyorsun…”

“Boşuna uğraşıyorsun…”

“Olmaz öyle şey…”

Hayır!

Senin başarın onları korkutuyor. Çünkü sen bahane değil, çaba kullandın.

Sen şikayet değil, sabır seçtin. Kendine güvendin ve inandın.

Ve şimdi seninle aynı duvarda asılı olmak isteyenler, duvarın tuğlasına bile dokunmamış olanlar.

Sınır Koymak Kötülük Değil, Kendini Korumaktır

Sen bugün bir sınır koyduysan, bu bir intikam değil. Bu bir frekans savunmasıdır.

Ve zarafetle yapılır.

“Ben seni destekledim. Eleştirmedim , yön vermedim.

Ama şimdi görüyorum ki…

Desteklediğim yerden aşağı çekilmeye çalışıyorum.”

Bu cümle bile bir duruştur. Çünkü kötüleşmeden mesafe koymak, yüksek frekansın işaretidir.

*Zihin Sorusu:

Sen kendi frekansını koruyabiliyor musun?

Yoksa başkalarının gölgesinde kendini küçültmeye mi razı oluyorsun?

 

 

6 Yorum

  1. Yukarı çıkmak için ağırlıklarından kurtulman gerekir. Seni aşağı çekecek herşeyden ve herkesten kurtulman gerek. Frekans maddenin özüdür. Senin frekansını bir kişi etkiliyorsa hayata dair gidişatın etkilenir, özünü kaybedersin.

    • Teşekkür ederim.
      Bu sözler yalnızca bir yorum değil — bir hatırlatma gibi geldi.
      Yukarı çıkmak gerçekten de önce fazlalıklardan kurtulmakla başlıyor.
      Maddesel ya da duygusal… yük neredeyse, akış orada zorlanıyor.
      Ve evet:
      “Frekans, maddenin özüdür.”
      Bu cümle, şu an zihinsel yolculuğuma eşlik eden en sade ama derin ifadedir.
      Zihnimle inşa ettiğim bu alan, bana da her gün hatırlatıyor:
      Bir kişi bile frekansımı etkiliyorsa, yönümü yeniden hizalama zamanıdır.
      Katkın için şükranla…
      – Esra

  2. Kendi frekansımızı bu zor şartlarda korumaya çalışırken böyle yazılara denk gelip motive olmak çok özel..

    • Yazılarımın bu yolculukta sana eşlik etmesi beni çok mutlu etti.
      Gerçekten de denk gelmek-bence bu zihinsel bir buluşmaydı.
      Dilerim daha nice frekanslarda buluşur.
      Sevgiyle kalın.

  3. girdiğim bu sufi yolunda bana çok şey kattın aldıklarım beni memnun etti bu karşılaşmamız tesaduf degıl teşekkurler

  4. girdiğim bu sufi yolunda bana çok şey kattın aldıklarım beni memnun etti bu karşılaşmamız tesaduf degıl teşekkurler

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir