AŞKIN FELSEFİ FREKANSI

Aşk frekansı dediğimiz şey, romantik bir çırpıntıdan öte, varoluşun bir titreşimi olabilir mi?

Aşkı aramak aslında kendini hatırlamak mıdır?

Aslında aşk, bir kişiye değil, öz’e duyulan çağrı mıdır?

FREKANS OLARAK AŞK

Fiziksel olarak konuşursak:

Kalp, beyinle birlikte elektromanyetik bir alan oluşturur. Kalpten yayılan bu alan, sevgi halindeyken senkronize,

korku ya da öfke halindeyken ise kaotik olur.

Yani kalp gerçekten bir yayın yapar. Ve bu yayın sevgi olduğunda tıpkı bir radyo frekansı gibi benzer titreşimleri kendine çeker.

Aşk bir duygudan ziyade, bir titreşim hali ise… O halde sevgi içinde olan, evrenle aynı ritimle nefes alır.

Modern nörobilim bile kalbin, beyninkinden çok daha güçlü bir elektromanyetik alan yaydığını kabul eder. Kalp sevgi doluyken, bütün organizma senkronize çalışır.

Korku, endişe, öfke gibi duygular bu alanı bozarken, sevgi ise denge kurarak frekansı yükseltir.

AŞKI HANGİ DİLDE TANIMLIYORUZ?

Aşkı tanımlarken genelde bir duygu zannediyoruz. Oysa bazı duygular yükselir ve geçer; oysa aşk…

Aşk geçmez. Geçen şey onun yanlış tanımıdır. Felsefeyle baktığımızda aşk, sadece bir kişiye yönelen his değil, varoluşla kurulan bir rezonans halidir.

*Felsefenin Gözünden Aşk

Platon der ki:

“Aşk, güzelin ideasına duyulan özlemdir.”

Yani aşk bir bedenin ötesinde, ruhun özlemidir. Aslında her aşık olduğunda, o kişiye değil onda yankılanan hakikatte

kendini bulmaya çalışırsın.

Epiktetos Şöyle Der:

“Birine sahip olmak değil, onun varlığını kutsamaktır aşk.”

Aşkta kontrol değil, özgürlük vardır.

Çünkü aşkın doğasında kısıtlama değil, çoğalma vardır.

Sufiler Ne Der:

“Aşk, kulun Yaradan’a duyduğu özlemle başlar.”

İlahi olanı hatırladığında, aşk sadece bir kişiye değil her şeye akmaya başlar.

İşte o zaman aşk, bir isimden çıkar; bir frekans olur.

KALPTEN FREKANS AYARI MİKRO MEDİTASYON

1.Gözlerini kapat.

2.Nefes al, kalbinin etrafında yumuşak pembe bir ışık hayal et.

3.Bu ışığın her nefeste genişlediğini, seni sardığını hisset.

4.İçinden şu cümleyi tekrarla:

“Ben sevgi frekansındayım. Kalbim Yaradan’ın ritminde atıyor. Aşk, bir kişide değil bende uyanıyor.”

Bu meditasyonu inanarak 3 dakika yapman yeterli. Günde bir kez bile tekrarlasan, sevgi frekansın yükselmeye başlar.

AŞK BİRLİKTE OLMAK DEĞİL, BİRLİKTE TİTREŞMEKTİR

Gerçek aşk, iki bedenin yakınlığı değil; iki ruhun aynı frekansta yankılanmasıdır.

Ve bazen o yankı bir insanda değil bir şiirde, bir ağaçta, bir melodi ya da bir duada yankılanır.

Aşkın dışarıda değil, kendi içindeki titreşimde bulduğun an…

Onun zaten hep seninle olduğunu fark edeceksin.

-Mantra-

“Aşk benim içimde.

Aşka denk düşen her şey beni bulur.

Çünkü ben artık onu değil onun frekansını taşıyorum.”

 

Sessiz Teşekkür

Yazının sonunda bir an dur.

Sadece kendinle kal.

Gözlerini kapat, omuzlarını serbest bırak.

Ve içinden şu cümleyi geçir:

“Yaptığım her şeyde niyetim vardı. Ve şimdi… O niyeti evrene teslim ediyorum.”

Derin bir nefes al.

Sonra verirken…hafifçe gülümse.

Çünkü bu gülümseme, tüm frekansların özeti olabilir.

Unutma:

“Sessiz bir teşekkür… bazen en yüksek frekans olur.”

 

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir