“Teknoloji yoktu ama bilgelik vardı. Peki bu kadim bezi kim onlara söyledi?”
Epifiz bezi, modern bilimin hala gizemli dediği bir organdır.
Ama bu gizem, aslıda çok eski bir bilginin bastırılmış yankısıdır.
Çünkü binlerce yıl önce, henüz teleskop yokken,
kablosuz ağ yokken eski uygarlıklar bu küçük bezin evrensel yayın yapan bir alıcı olduğunu bilyordu.
Aslında soru şu:
Onlara kim söyledi?
Ve neden günümüzde bu bilgi susturulmak isteniyor?
KADİM UYGARLIKLAR BUNU NASIL BİLDİ?
Mısır piramitlerinde, Hindistan’daki Vedik metinlerde, Maya uygarlığında ve Tibet öğretisinde hep aynı sembol var:
“İç göz.”
Bu üçüncü göz metaforu aslında epifiz bezidir.
-Mısırlılar, Horus’un Gözünü bu beze göre sembolleştirdi. İç yapısı epifiz bezine birebir benzer.
-Vedalar, Ayna Çakra der. İki kaş alanı merkez yani epifiz alanı.
-Maya rahipleri, ayinlerinde bitkisel yolculuklarla gökyüzüne çıkmadan bahseder. Bu da bezin psikoaktif açılımıdır.
Teknoloji yoktu evet, ama bilinç teknolojisi vardı.
Çünkü onlar doğayı okuyordu, frekansı hissediyordu.
Taşa bakan sadece taş görür, Bilgiye bakan yayılan titreşimi duyar.
BU BEZİ ONLARA KİM ÖĞRETTİ?
İki olasılık var:
1.İlahi sezgi: İnsan doğasında epifiz bezi zaten aktifti. Henüz bastırılmamıştı.
Rüyalar netti, sezgiler güçlüydü.
Yani bilgi dıştan değil, içerden geldi.
2.Yıldızsal öğreti yani dış bilinç teması.
Bazı eski metinlerde, gökyüzünden gelen öğreticiler vardır. Onlar bu bilinci tohumlamış olabilir.
Yani Platon’un Atlantis’i, Sümer tabletleri, Zülkarneyn’in geçitleri… Hepsi ortak bir şeye işaret eder:
Bu, dünya dışı bilincin gözetiminde evrimleşti.
NEDEN BU BEZ BASTIRILDI?
Çünkü epifiz bezi bağımsız bilinç üretir.
Yani bir birey epifizini aktif ettiğinde:
-Kör inançla yönetilemez,
-Sistem programlarına kolay girmez,
-Zaman ve mekan algısı değişir,
-Ölüm korkusu silinir,
-Sorgulama başlar.
Ve bu, yönetilmesi zor bir bilinç tipidir. İşte bu yüzden:
-Florürle kireçlenir,
-Eğitimle alay edilir,
-Dini dogmalarla bastırılır,
-Bilimle küçümsenir,
-Medyayla unutturulur.
Çünkü bu bez uyandığında kullar değil, bireyler oluşur.
Felsefi Sonuç:
Epifiz bezi, Tanrı’nın insana bıraktığı özgürlük kodudur.
Görülmeyeni görebilen, hissedilmeyeni algılayabilen ve hiç kimsenin onayı olmadan uyanabilen tek yer orasıdır.
Ve belki de bu yüzden…
“Üçüncü gözünüz açıldığında, önce her şey bulanıklaşır, sonra gerçek, bütün çıplaklığı ile görünür.”