“Sessizlik, dış dünyanın sustuğu değil iç dünyanın duyulduğu yerdir.”
Zihnimiz çoğu zaman bir radyo gibi çalışır. Kimi zaman gürültülü, kimi zaman da parazitli…Kimi zaman da net, berrak ve ilham verici.
Peki bu farkı yaratan nedir?
Yanıt; frekanslarımızın doğayla, yani evrenin asli melodisiyle uyumlu ya da uyumsuz oluşudur.
DOĞA SESSİZ DEĞİLDİR, GÜRÜLTÜLÜ OLAN İNSANDIR
Doğada “gerçek sessizlik” diye bir şey yoktur. Rüzgarın uğultusu, yaprağın hışırtısı, toprağın kokusu bile birer frekanstır.
Ancak bu frekanslar, insan zihninin üretip durduğu içsel kargaşaya kıyasla çok daha dengeli ve uyumludur.
İşte bu yüzden:
-Dağ başında huzur buluruz,
-Denizi izlerken içsel konuşmalarımız yavaşlar,
-Ağaçların arasında yürürken zaman kavramını yitiririz.
Çünkü doğa, zihnimizin bozulmuş frekansını nötralize eder. Yani bir çeşit rezonans görevi görür.
ZİHİN ve DOĞA SENKRONİZASYONU: ARMONİK UYUMUN KAPISI
Doğanın ritmine kulak vermek, yalnızca “rahatlatıcı” değil, aynı zamanda zihinsel hizalanma için terapötiktir.
Bu hizalanma:
-Anksiyeteyi azaltır,
-Yaratıcılığı tetikler,
-İçsel sezgiyi berraklaştırır.
Zihnin doğayla aynı notadan çalması, tıpkı bir orkestranın kusursuz uyumu gibidir. Ve doğa temel frekansla akar. Senin zihnin bu frekansa denk geldiğinde, işte o zaman hayat bir melodiye dönüşür.
MİKRO MEDİTASYON: SESSİZLİKTEKİ FREKANSI DUY
Şimdi gözlerini kapat ve sadece aşağıdaki 3 adıma kulak ver:
1.Zihnindeki Gürültüyü Tanı:
-İçinden gelen sesleri bastırma.
-Hangi düşünce yer kaplıyor? Sadece fark et.
2.Doğadan Gelen Bir Frekansı Hayal Et:
-Rüzgarın sesi, kuşun ötüşü, yağmurun düşüşü…
-Bu seslerden birini al ve zihninde tekrar ettir.
3.O frekansa Kendini Ayarla:
-O sesin ritminde nefes al.
-5 nefes boyunca, o sesin zihnine dolduğunu hisset.
-İç dünyandaki sessizliğe geçiş yap.
İşte orada belki bir fikri, belki bir hissi ya da bir netliği çıkabilirsin, sen sadece bekle.
SESSİZLİKTEN GELEN BİLGELİK
Bazen ihtiyacımız olan yanıt, bir kitapta ya da bir konuşmada değil… Belki de bir yaprağın düşüşünde gizlidir.
Zihinle doğa arasında kurulan bu görünmez köprü, seni sadece doğayla değil kendinle de yeniden tanıştırır.
Ve unutma:
Gerçek sessizlik, dış dünyanın değil iç dünyanın seni duymaya başlamasıdır.