
Milyoner olmak ister misin?
O halde derin bir nefes al…
Şaka şaka.
Kim milyoner olmak istemez ki?
Ama işin acı tarafı şu:
Milyoner olmak, çoğu zaman sadece çalışmakla ya da “çok istemekle” mümkün değildir.
Çünkü bu dünya düzeninde, gerçekten milyoner olabilmek için çoğu zaman milyoner bir aileye doğmak gerekir.
Bill Gates, Elon Musk, Jeff Bezos gibi isimler “çok çalıştım” derler, ama hikâyenin arka planında onlara miras kalan ekonomik bir zemin ve sosyal bağlantılar ağı vardır.
Yani, onlar yarışa zaten birkaç tur önde başlamışlardır.
Gerçek Zenginlik Başka Bir Şeydir
Milyonerlik, bir statü olabilir ama zenginlik bir bilinç halidir.
Birinin hesabında milyonlar olabilir ama ruhu yoksulluk bilinciyle doludur.
Bir başkasıysa, çok daha azına sahipken bolluk içinde yaşar.
Çünkü zenginlik, sahip olduklarınla değil; onları nasıl hissettiğinle ölçülür.
Gerçek zenginlik, paranın senden geçmesine izin vermekle başlar; ona tapmadan, ondan korkmadan, onu yönetebilmekle.
Zenginlik frekansı, sadece maddi bolluğu değil, zihinsel huzuru, içsel güveni ve özgürlük duygusunu da kapsar.
Kimin İçin Ne Zenginliktir?
Kimine göre zenginlik dünyayı gezebilmektir,
Kimine göre kimseye borçlu olmamak,
Bir başkası içinse her sabah sevdiği işi yapmaktır.
Hiçbiri yanlış değildir; çünkü zenginlik tanımı kişiseldir.
Eğer biri seni “zenginlik anlayışın küçük” diye küçümsüyorsa, o zaten kendi bilincinde fakirdir.
Milyoner olmak belki şans, soyadı ya da miras işidir.
Ama zengin olmak o, bir frekans seçimidir.
Ve bu seçim, banka hesabında değil, bilincinde başlar.