“Bazı taşlar sadece taş değildir. Bazıları, zihinlerde açılan kapılardır.”
Stonehenge…
İngiltere’nin sisli ovalarında yükselen, binlerce yıldır kime hizmet ettiği bilinmeyen
dev taşlar. Kimileri onun bir güneş takvimi, kimileri bir tapınak, kimileri ise bir boyut
geçidi olduğunu söylüyor.
Peki insanları bu kadar cezbeden şey ne? Neden taşların bir “kapı” olabileceğini düşünüyoruz?
İnsan Neden Boyut Geçidi Arar?
Tarih boyunca inan zihni iki şeye doymadı: Bilgi ve anlam.
Boyut geçidi fikri de ikisini birden sunar:
Bilgi: “Görmediğimiz dünyalar var.”
Anlam: “Oraya gitmek, insanlığın kaderini değiştirebilir.”
Psikoloji der ki: İnsan bilinmeyene karşı korku ve çekim duyar.
Felsefe der ki: İnsanın en derin arzusu, ölümlülüğü aşmaktır.
Bilim ise temkinli yaklaşır: Henüz kanıt yok ama imkansız da değil.
Stonehenge’i Geçit Olarak Görmemizin Sebebi Ne?
Bu taşların diziliminde matematiksel bir düzen, astronomik hizamalar ve takvimsel hesaplamalar var.
Modern bilim insanları, MÖ 3000’lerde bu kadar hassas hesapların nasıl yapıldığını sorguluyor.
Burada “o zamanlar yardım eden başka varlıklar mı vardı?” sorusu devreye giriyor. İnsan zihni, sıradan bir inşaatı bile “olağanüstü” bir hikayeyle taçlandırmak ister.
Çünkü sıradanlık satmaz. Olağanüstülük ise tarih boyunca en güçlü pazarlama aracıdır.
Ya Geçitse? Peki Ya Açılırsa?
Bir kapının açılması, kime davetiye çıkardığına bağlıdır.
Mitolojilerde iki ihtimal vardır:
İyiliksever varlıklar: Bilgi, şifa ve barış getirir.
Niyetleri Bilinmeyenler: Dünyayı bir kaynak, insanı ise bir araç olarak görebilir.
Bilimsel açıdan bakarsak, başka boyutlara ulaşmak teorik olarak mümkündür. Kuantum fiziği “paralel evren” fikrini ciddiye alır.
Ama oradaki varlıkların niyeti, matematiksel formüllerle ölçülemez.
Bu yüzden felsefi soru şudur:
Kapıyı açmak cesaret midir, yoksa delilik mi?
Ya Sadece Bir Tiyatroysa?
Turizm, 20. yüzyıldan beri dünyanın en büyük ekonomilerinden biri.
Stonehenge, yaptığım araştırmalarda yılda 1 milyondan fazla turist çekiyor.
Peki ya “boyut geçidi” hikayesi, binlerce yıllık bir mirasın etrafına örülmüş en büyük reklam kampanyasıysa?
Belki de bu taşlar, gerçek bir geçitten çok daha fazlasını sağlıyor: Para ve İlgi.
Çünkü insan bazen gerçekliği değil, duymak istediği hikayeyi satın alır.
Benim Yorumum İse:
Bence Stonehenge’in asıl gücü, ne olduğundan değil, bizim ona yüklediğimiz anlamdan geliyor.
Belki gerçekten bir boyut kapısıydı.
Belki sadece bir takvimdi.
Belki de koca bir yanılsama…
Ama kesin olan bir şey var: İnsan zihni, boşluğa bakmaz. Hep bir “neden” arar.
Ve bazen, cevapları taşların arasından değil, kendi bilinç kapılarımızın içinden buluruz.
Soru:
“Eğer yarın Stonehenge ‘in gerçekten bir kapı olduğu kanıtlansa, sen oradan geçer miydin?”