Zamanı Kim ve Neden İcat Etti? İnsanları Satın Almak İçin mi?

Eskiden saat yoktu.
Dakika yoktu.
Saniye yoktu.
İnsanlar güneşin doğuşuna göre uyanır, karanlık çökünce uyurdu.
Zaman, doğanın akışında vardı ama hiçbir zaman bu kadar mekanik, bu kadar satılabilir değildi.
Peki saat ne zaman icat edildi?
Orta Çağ manastırlarında çan sesleriyle. Rahipler, ibadet vakitlerini düzenlemek için zamanı böldüler.
Sonra ticaret şehirleri büyüdü, fabrikalar kuruldu ve çan seslerinin yerini fabrika düdükleri aldı.
Artık zaman Tanrı’ya değil, patrona aitti.
Zamanı Bölmek = İnsanı Bölmek
Karl Marx, “kapitalizm insanın emeğini meta haline getirir” derken aslında tam da bu saatleşmeyi kastediyordu.
Senin emeğin, bir saatlik ücret ile ölçülür oldu. Senin ruhun, düşüncelerin, yaratıcılığın değil sadece çalıştığın süre.
Zaman parçalandıkça insan da parçalandı:
*Bir işçi, saat başı ücretle değer biçilen bir makineye dönüştü.
*Bir öğrenci, derse geç kalmamak için saatle hizaya sokuldu.
*Bir memur, mesaiden çıkmayı hayal ederek saat kulesine bakar oldu.
Zamanın parçalanması, aslında özgürlüğün parçalanmasıdır.
Modern Kölelik: Mesai Saati
Friedrich Nietzsche, “İnsanı en çok köleleştiren şey, alışkanlık ve düzendir” der.
İşte saat, bu düzenin görünmez zinciridir.
Artık kimse zincirlerle bağlanmıyor.
Çünkü daha etkili bir yöntem bulundu: Mesai saati.
Dikkat et: Saat başı ücret aslında ömrünün fiyat etiketidir.
Sen çalışırken zamanını satıyorsun.
Ve zamanı sattığında, aslında hayatını satıyorsun.
Zamanın Sahibi Kim?
Michel Foucault, iktidarın en güçlü aracının görünmez disiplin olduğunu söyler.
Zaman da bu disiplinin en mükemmel icadıdır.
Birini yönetmek istiyorsan bedenini değil, saatini kontrol et. Çünkü saatini kontrol ettiğin insanın zihnini ve gücünü satın alırsın.
Zamanı bölenler, aslında insanı böldü.
Dakikaları icat edenler, ömrü parçaladı.
Ve biz, zamanında yetişmek adına kendi zincirlerimizi öper hale geldik.
Belki de saat, insanlık tarihinin en büyük kölelik icadıdır.
Artık zincirler yok; artık prangalar yok.
Sadece bileğinde bir saat var. Ve sen onu özgürlüğün sembolü sanıyorsun.
Ama gerçek şu:
Saat, senin ömrünü satın almanın aracıdır.
Ve zamanı satmayı bıraktığında, ilk kez gerçekten yaşamaya başlayacaksın

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir