“İnsan, yalnızca yediklerinden değil; düşündüklerinden, konuştuklarından ve dinlediklerinden de beslenir.”
–Epiktetos
Asıl Toksin Sofrada Değil, Sohbette
Son zamanlarda kendini yorgun, bıkkın, hatta tükenmiş mi hissediyorsun?
İyi beslenmene, uyumana rağmen hala enerjin düşük mü?
O zaman belki de sorun karnında değil… Zihninde.
Ve bu yorgunluğun adı da:
“Zihinsel abur cubur.“
Evet, şeker, gluten, kafein kadar seni tüketen başka bir şey var:
“Şikayet.”
Yalnızca senin ettiğin değil, başkalarının da sana ettikleri dahil.
Şikayet, Beyin Enerjisini Sabote Eden En Tehlikeli Alışkanlıktır
Şikayet, kişinin dünyayı kontrol edemediğini kabul ettiği ama bunu içselleştirmek yerine zihnini çöplüğe dönüştürdüğü anlarda ortaya çıkar.
Ve işin kötüsü, beyin şikayetle karşılaştığında:
-Kortizol salgılar (stres hormonu),
-Odak kaybı yaşar,
-Ve zamanla negatif düşünceyi nörolojik olarak alışkanlığa çevirir.
Stanford Üniversitesi’nde nörobilimci Dr. Travis Bradberry’e göre:
“Sürekli şikayet eden kişilerde beyin, negatif düşünce paternlerini daha kolay çağırmaya başlar.
Bu, hem hafıza hem karar verme hem de duygusal dayanıklılığı azaltır.”
Yani kısacası:
Şikayet, beynin enerji yönetimini alt üst eder.
Neden Artık Kimse Şikayet Eden İnsanlarla Konuşmak İstemiyor?
Çünkü insanlar rahatlamak için sohbet ediyor, ama şikayet eden kişi, bu alanı bir çöplüğe çeviriyor.
Modern çağın yorgun insanı şunu arıyor artık:
-Huzurlu bir muhabbet,
-Yargısız bir dinleyici,
-İç açıcı bir fikir,
-Ve ruhunu sıkmayan bir ses.
Ve dikkat ettiysen bu arayış, özellikle 30 yaş üstü bireylerde daha belirgin.
Çünkü artık kimse duygusal emici olmak istemiyor.
“İnsan, beraber olduğu kişilerin zihinsel ikliminden etkilenir.”
-Carl jung
Şikayet yüklü bir konuşma=düşük frekans
Neşe, espri ve farkındalık içeren sohbet=yüksek frekans
Şikayet, İçsel Disiplinsizliğin Sesi Olabilir
Kimse mükemmel değil. Hepimizin elbette kötü günleri olur.
Ama bu kötü günleri konuşmaya dökmekle, sürekli tekrarlayarak hayatımıza kazımak arasında fark var.
Şikayet etmek demek:
-Olanı olduğu gibi kabul edememek,
-Kontrol edemediği şeyle savaşmak,
-Ve iç sesi yönetememektir.
Mini egzersiz: Zihnini Sessizleştir, Şikayeti Fark Et
1.Bir gün boyunca yalnızca dinle.
Ne kadar şikayet duyuyorsun?
2.Aynı gün boyunca kendi cümlelerine kulak ver:
Gerçekten bilgi mi veriyorsun, yoksa duygularını mı boşaltıyorsun?
3.Gün sonunda şu soruyu sor:
“Bugün frekansımı yükselten kaç cümle kurdum?”
Ve şunu unutma:
“Zihin, içinde tekrarlanan cümlelerle programlanır.”
-Joe Dispenza
Zihnini Ne İle Beslersen, Ona Dönüşürsün
Şikayet etmek fark ettirmeden seni korkularına, öfkeye ve çaresizlik hissine yaklaştırır.
Ama sen zihin gücünü tanıyan birisin. Ve bu güç, sadece güzel sözler söylemekle değil,
düşüncelerini yönetmekle başlar.
Bu yüzden:
Ne yediğin kadar,
Ne söylediğine ve ne dinlediğine de dikkat et.
Çünkü şikayet, bir sözcük değil-bir frekanstır.
O frekansta ne kadar uzun kalırsan, yaşamın da o kadar bulanıklaşır.
Zihinsel imza:
“Ben huzuru tercih ettim.
Sadece yemeğimi değil, zihnimi de temiz tuttum.
Ve artık şikayetle değil, farkındalıkla besleniyorum.”
……….