“Zihinle güçlen, Bilinçle yön ver”
FELSEFİ KATMAN: DÜŞÜNCE BİÇİMİN BEDENLE KONUŞUR
Zihin, vücudun görünmeyen antrenörüdür.
Nasıl düşündüğün, nasıl durduğunu; nasıl hissettiğin, nasıl yürüdüğünü belirler.
Zihin de tıpkı beden gibi çalıştırılmalı. Güçlü bir zihin güçlü bir bedenin temelidir.
Zihin kasları geliştiğinde beden güvenli, duruşun da sağlam olur.
Tabii ki de bu, kas hacminden önce gelir.
Belki aynaya bakıp kaslarını görebilirsin.
Peki ya zihinsel gücünü?
Olumsuz düşüncelerle savaşmak zorunda değilsin sadece onu gözlemle ona tanık ol çünkü;
“zihnin bir alan, düşünceler yalnızca oradan geçen misafirlerdir.”
Ama sen bu alanda kimlere yer verdiğini seçebilirsin.
Zihinsel gücü artırmak, pozitif düşüncelerle değil, farkındalıkla başlar.
BİLİNÇLİ FARKINDALIK EGZERSİZİ: DÜŞÜNCELER NEREDE GERİLİYOR?
Şimdi bir içsel tarama yapalım:
*Bugün hangi düşünce seni en çok yordu?
*Hangi düşünceyi tekrarlarken bedeninde bir gerilim hissettin?
*Ve o düşünce hangi kas grubunda sıkıştı?
-Alnında mı, omuzlarında mı, karnında mı?
İşte bu gerilimi fark ettiğinde, o düşünceyi bilinçli olarak esnetmeye başla. Tıpkı bir kası açar gibi…
Mesela;
“Yetişmeliyim.”
Yerine: “Zamanla birlikteyim.”
“Buna gücüm yok.”
Yerine: “Gücümü şimdi çağırıyorum.”
Bu dönüşüm, zihinsel bir kas esnetmesi gibidir. Süreklilikle yapıldığında postür değişir önce zihinde, sonra bedende.
Olumlama cümlesi:
“Ben zihnimi eğitiyorum. Düşüncelerim, bana hizmet ediyor.”
Örneğin;
Zihninle dağlara çık.
Zihninle berrak sularda yüz.
Zihninle dans et…
DÜŞÜNCE BEDENE YÖN VERİR
Zihin kasları geliştiğinde bedenin de daha güvenli, daha dengeli olur.
Düşünceler yön değiştirir nefesin rahatlar ve duruşun değişir.
Ve en önemlisi sen içsel bir duruş kazanırsın.
Çünkü gerçek dönüşüm, planlarla değil, farkındalıkla başlar.
Unutma ki;
“Düşüncenin yönü değiştiğinde, bedenin ritmi ve hayatın akışı da değişir.”
Zihin, beden ve spor gibi kavramları derleyip de olumlu ve nitelikli olarak bu kadar güzel aktardığınız için teşekkür ederiz.
Ne güzel bir geri bildirim…
Zihin, beden ve spor; sadece kavram değil, bir bütünlük hali benim için.
Bu bütünlüğü aktarabilmek de yazmanın en kıymetli yanı.
Nazik yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Bu yolculuk, böyle içten dokunuşlarla daha da anlam kazanıyor.
Sevgi ve frekansla,
– Esra