Vefa nedir?
Vefa, sadece bir hatırlama değil; hatırlamanın arkasına sorumluluk koyabilmektir.
Bir insanın, geçmişte yanında olanı, iyiliği dokunanı, fedakârlık yapanı unutmamasıdır.
Kısaca: Vefa, minneti eyleme dönüştürmektir.
Neden vefa duyarız?
Çünkü insan hafızası sadece bilgi saklamaz; duyguları, borçları, bağları da saklar.
Bir gün bize uzatılan el, aslında zihnimizde kalıcı bir iz bırakır.
O izi görmezden gelmek, kendi insanlığımızı yok saymaktır. Vefa duygusu, insan olmanın vicdani pusulasıdır.
Vefanın Gerekliliği
İnsan olduğumuz için vefaya muhtacız.
Çünkü vefa, toplumsal güvenin ve ilişkilerin temel harcıdır. Vefa olmazsa dostluklar çıkar ilişkisine, aile bağları külfete, sevgiler kısa süreli hazza dönüşür.
Vefa ise ilişkileri derinleştirir, anlam katmanları ekler.
Peki ya Vefasız İnsanlar?
Hayatımızda hep olacaklar.
İyiliğimizi unutup sırt dönenler, işine yaradığı sürece yanımızda kalanlar, çıkar bitince yok olanlar…
Peki, ne yapmalı?
Onlara kızmak yerine bir gerçeği fark etmeliyiz: Vefasızlık, karşıdakinin eksikliğidir, bizim değerimizin değil.
Biz yine vefalı kalabilir, kendi insanlığımızı koruyabiliriz. Ama aynı zamanda sınır koymayı bilmek de gerekir.
Vefasız insana sürekli kapı açmak, kendi vicdanımıza haksızlık olur.
Hayatın Dengesi
Vefa, geçmişin bağını geleceğe taşır. Birine duyduğumuz vefa, aslında kendimize duyduğumuz saygının bir yansımasıdır.
Unutmayalım: İnsan hatırladıkça büyür, unuttukça küçülür.
Yazardan:
Vefasızlık gördüğünüzde incinebilirsiniz; ama asla kendi vefanızı kaybetmeyin.
Çünkü vefa, başkasının size nasıl davrandığıyla değil, sizin kim olduğunuzla ilgilidir.
“Unutma, vefa senin kim olduğunu gösterir, onların ne yaptığını değil.”