Sosyal Anksiyeten mi Var? Yoksa Sadece Görülmekten mi Korkuyorsun?

Toplum içinde konuşurken kalbin hızlanıyor mu?
Bir toplantıda söz almak ya da bir sunum yapmak, sanki hayatının sınavıymış gibi geliyor mu?
Belki de sen sadece çekingen değilsin.
Belki de zihnin, yıllar önce “utandırılma” hissinin yankılarını hâlâ taşıyor.
Ailede Başlayan Sessizlik
Sosyal anksiyetenin kökleri çoğu zaman çocuklukta atılır.
Evde sürekli eleştirilen, susturulan ya da küçümsenen bir çocuk; zamanla, “dünya da beni susturacak” inancını geliştirir.
Bir çocuk ne kadar parlak olursa olsun, eğer sesine değer verilmemişse, büyüdüğünde her bakışı bir yargı, her sessizliği bir reddedilme olarak yorumlar.
Ailede öğrenilen “görülmemek” duygusu, yetişkinlikte kalabalıklardan kaçma refleksine dönüşür.
Oysa bu bir kişilik kusuru değil duygusal bir savunmadır.
Topluma Yansıyan Derin Kodlar
Sosyal anksiyete, sadece topluluk önünde konuşma korkusu değildir.
Bu, insanın kendi benliğini “nasıl göründüğüyle” karıştırmasıdır.
Zihin, “beni sevsinler, yanlış anlamasınlar” diye fazlasıyla kontrolcü olur.
Fakat bu kontrol, özgürlüğü yok eder.
Toplum önünde konuşurken elin titriyorsa,
aslında titreyen şey ellerin değil  çocukken bastırılmış sesindir.
Zihni Yeniden Eğitmek: Küçük Başlangıçlar
Sosyal anksiyete yenilebilir. Ama bunun yolu bastırmak değil, tanımaktan geçer.
*Önce zihnindeki eleştirel sesi fark et: O senin değil, geçmişin yankısı.
*Küçük sosyal adımlar at: birini selamlamak, bir fikir paylaşmak, toplulukta söz almak.
*Kalabalığı değil, kendini gözlemle. Çünkü sahnede olan sensin, ama seyirci de sensin.
Her seferinde beynin yeni bir kod öğrenir: “Görülmek tehlikeli değil.”
Ve bir gün fark edersin…
Artık insanlar seni değil, sen kendini onaylıyorsun.
Yardım Almaktan Çekinme
Eğer bu durum günlük yaşamını etkiliyorsa, yardım istemek zayıflık değil cesarettir.
Bir psikolog ya da psikiyatristle görüşmek,
kendini anlamanın ve zihinsel dengeni yeniden kurmanın en güçlü adımıdır.
Çünkü bazen en sessiz fısıltı bile, doğru kulakla dinlendiğinde bir dönüşüm başlatır.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir